Cinsel sorunlar, çağdaş insanın dikkat etmesi ve değerlendirmesi gereken birçok sorundan biridir ve şüphesiz en önemliler arasında yer alır. Günümüzde insanlık uzun ve Köylülerde Gerçekleşen Seks Hikaye için çok daha sağlıksız ve zararlı bir hale gelmiş akut bir cinsel kriz yaşıyor. Muhtemelen, Köylülerde Gerçekleşen Seks Hikaye tarihinin uzun yolculuğu boyunca, cinsel sorunların toplum hayatında bu denli merkezi bir yer işgal ettiği, cinsiyetler arasındaki ilişki sorunsalının adeta bir sihirbaz gibi milyonlarca tasalı insanın dikkatini çektiği ve cinsel dramaların her türlü sanat için bitmek bilmeyen bir ilham kaynağı olma işlevini gördüğü başka bir zaman bulamazsınız. Sanki bu inatçı düğümü kontrol altına almak hususunda bizi başarıya ulaştırabilecek tek ve biricik ipliği göremiyormuşuz gibi. Cinsel sorun meselesi bir kısır döngü gibidir ve insanlar ne kadar korkmuş ve bir o yola bir bu yola başvurmuş olsalar da bu düğümden kurtulamıyor. İnsanlığın muhafazakâr eğilimli kesimi, geçmişteki mutlu günlere dönmemiz, ailenin eski temellerini yeniden kurmamız ve cinsel ahlakın denenmiş ve onaylanmış normlarını güçlendirmemiz gerektiğini savunuyor. Burjuva bireyciliğinin şövalyeleri, cinsel davranışın köhne kodunun tüm ikiyüzlü kısıtlamalarını ortadan kaldırmamız gerektiğini söylüyor. Öte yandan sosyalistler, cinsel sorunların yalnızca toplumun sosyal ve ekonomik yapısının temelinin yeniden düzenlenmesi ele alındığı vakit çözüleceğini temin ediyorlar. Onu şimdi, tam da bu anda bulmamız gerekmez mi? İnsanlığın cinsel bir kriz sürecinden geçişi ilk kez yaşanmıyor. Yeni değerlerin ve ideallerin yarattığı dalganın oluşturduğu baskının toplumsal ilişkiler hakkındaki ahlaki emirlerin açık ve kesin anlamını bulanıklaştırması ilk kez yaşanmıyor. Bu, yükselen burjuvazinin yeni ve tuhaf ahlaki koduyla çatışıyordu. Burjuvazinin cinsel ahlakı, feodalizmin temel ahlak anlayışıyla keskin bir şekilde çelişen ilkelere dayanır. Bireyciliğin ve özel mülkiyetin muzaffer ilkeleri, kapitalizm ve rekabet etiği boyunduruğu altında büyüdü ve bir dereceye kadar her türden kabile yaşamında yaygın olan topluluk fikrinden geriye kalan her şeyi yok etti. Yaşamın karmaşık laboratuvarı, eski normları yeni bir formüle dönüştürüp bunların ahlaki fikirlerin görünürdeki haliyle uyumunu sağlarken, erkekler bir yüz yıl boyunca iki bambaşka cinsel kod arasında şaşkın bir şekilde dolandı ve her ikisine de uyum sağlamaya çalıştı. Fakat o ışıl ışıl ve renkli değişim günlerinde, cinsel kriz, derin olmasına rağmen zamanımızda kazandığı tehdit edici karaktere bürünmemişti. Nüfusun açık ara en büyük kesimi olan köylüler, bu durumdan yüzyıllara yayılacak yavaşlıkta ve yalnızca en dolaylı yoldan, kırsalın ekonomik temeli ve ekonomik ilişkilerinde bir değişiklik meydana geldikçe etkilendi. Sosyal merdivenin en tepesinde, iki karşıt sosyal dünya arasında acımasız bir savaş verilmiştir. Bu savaş aynı zamanda farklı idealleri, değerleri ve şeylere bakış biçimleri arasındaki bir mücadeleyi de içermektedir. Gelişen cinsel krizi deneyimleyen ve bu yüzden tehdit altında kalanlar bu insanlardı. Köylüler çeşitli yeni şeylere karşı temkinli davranarak, atalarından kalma denenmiş ve onaylanmış kabile geleneğine sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam ettiler ve yalnızca aşırı zorunluluk baskısı altında bu geleneği kendi ekonomik çevrelerinin değişen koşullarına göre tadil ettiler ve uyarladılar. Toplumun üst tabakaları eski yöntemleri parçalamaya giriştikçe, köylüler geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmaya daha da istekli görünüyorlardı. Tepelerine çökmüş bir tehdit oluşturan ve ayaklarının altındaki toprağı bile sarsan aralıksız kasırgalara rağmen köylüler, özellikle de Rus köylülerimiz, cinsel kodlarının temelini yüzyıllar boyunca dokunulmamış ve sarsılmamış bir şekilde korumayı başardılar. Hikâyenin bugün geldiği nokta ise çok farklı. Avrupa burjuvazisinin villalarında, işçi ailesinin köhne bodrumunda ve köylünün dumanı tüten kulübesinde kurbanlar talep ediyor. Cinsel çatışmaya karşı ne savunma yapmanın ne de kaçmanın bir yolu var. Sadece toplumun zengin kesimlerinin bu sorunlarla boğuştuğunu ve acı çektiğini düşünmek hatalı bir yanılsamaya düşmek anlamına gelir. Cinsiyet sorunları toplumun en geniş kesimini yani işçi sınıfını ilgilendiriyor; sınıf, bu sorunları gündelik hayatını etkileyecek şekilde yaşıyor. Bu nedenle bu hayati ve ivedi konunun neden bu kadar kayıtsızca ele alındığını anlamak zor. Bu kayıtsızlık affedilemez. Peki işçi sınıfının temel görevlerinden birine karşı takınılan bu affedilemez kayıtsızlığın kökleri nelerdir? Tarih boyunca toplumsal mücadelenin daimî özelliklerinden birinin cinsiyetler arasındaki ilişkileri ve bu ilişkileri belirleyen ahlaki kodları değiştirme girişimi olduğu ve belirli bir toplumsal grupta kişisel ilişkilerin örgütlenme biçiminin düşman toplumsal sınıflar arasındaki mücadelenin sonucu üzerinde hayati bir etkiye sahip olduğu gerçeği neden göz ardı edildi? Toplumumuzun trajedisi, yalnızca alışılmış davranış biçimlerinin ve bu davranışları düzenleyen ilkelerin çöküşünde değil, aynı zamanda toplumsal dokunun içinden gelişen ve henüz gerçekleştirilemeyen umutlar ve idealler sunan yeni yaşam girişimlerinin spontane bir şekilde ortaya çıkmasında yatmaktadır. Bizler mülkiyet ilişkilerinin, keskin sınıf çelişkilerinin ve bireyci ahlakın egemen olduğu bir dünyada yaşayan insanlarız. Hâlâ kaçınılmaz bir Köylülerde Gerçekleşen Seks Hikaye yalnızlığın boyunduruğu altında yaşıyor ve düşünüyoruz. İnsanlar belki de başka hiçbir çağda manevi yalnızlığı bugünkü kadar derin ve sürekli hissetmemiştir. İnsanlar muhtemelen başka hiçbir zamanda yalnızlığın uyuşturucu etkisi altında bu kadar bunalıma girmemiş ve bu etkiye bu denli kapılıp gitmemiştir. Zaten başka türlüsü de pek mümkün değildir. Işık ne kadar yakınımızda parlıyorsa karanlık o kadar siyah görünür.
İlk sahnede polis tarafından merkeze ifadeleri alınmaya götürülen birkaç trans oldukça cinsiyetçi ifadelerle bu durumdan bıktıklarını ifade ediyorlar. Belgesel sayesinde önceleri Batıda yaşayan Afrikalılara katır dendiğini, Berlin duvarının yıkılmasının ardından siyahlara yönelik ırkçılığın artığını öğreniyoruz. Toplumun üst tabakaları eski yöntemleri parçalamaya giriştikçe, köylüler geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmaya daha da istekli görünüyorlardı. Örn: "arama sözcükleri". Bu durum çocuklarımızın okuldan uzaklaşmasına sebep oldu. Ki süpürgeme binip erksiz, cinsiyetsiz, devletsiz diyarlara uçabileyim… Abdulhalim K.
İlgili Yazılar
Re: Susuz Yaz. Susuz Yaz, ' da yazılmış; ancak öyküye konu olan olayın 'de başladığını okuyoruz. Aydın bir aileye mensup olan Emine Ferüzan günlük hayatında Ferzan Gürel adını kullanmaktadır. Öyküde tarih verilmesi, öykünün. Asıl mesleği öğretmenlik olan Ferzan Gürel, evlendikten sonra. Başına gelen elim durumun cezasını da canıyla. Rızası dışında gerçekleşen olay karşısında etrafı tara- fından suçlanan yine Hatice olmuştur. Yazının girişinde ifade edildiği gibi yılında gerçekleşen bu anlaşmazlık Silvanlı Ermeni köylülerin Dahiliye Nezaretine dilekçe yazmalarıyla duyulmuştu.Hele ki ticari fuhşun çeşitli biçimlerinden bahsetmeye gerek bile yok. Özgün halleriyle evrensel anlaşılabilirliği yüksek olan bu karanlık peri masalları, çocuklara uyku zamanı anlatılan hikayelere dönüşmüştür. Tarihin tüm deneyimi bize, bir sosyal grubun, düşmanca sosyal güçlerle mücadelesi sürecinde ideolojisini ve dolayısıyla cinsel ahlakını oluşturduğunu öğretir. Gelişen cinsel krizi deneyimleyen ve bu yüzden tehdit altında kalanlar bu insanlardı. Cinsiyet sorunları toplumun en geniş kesimini yani işçi sınıfını ilgilendiriyor; sınıf, bu sorunları gündelik hayatını etkileyecek şekilde yaşıyor. Her açıdan düşünce ürünü olan devleti, en safları önyargılardan arınmış, herkesin iyiliğini düşünen, tarafsız bir ana olarak görür. Devamlı olarak ruhsal ve entelektüel açıdan kayda değer niteliklere sahip erkeklerle karşılaşıyoruz. Bülent Abla Muhalif olamazsam içim rahat etmez: Festivalde hoşuma gitmeyen şeyler de oldu. Kadınlar ve erkekler, başka bir kişi aracılığıyla daha büyük bir manevi ve fiziksel hazza ulaşabilme umuduyla birbirini arar. Hikayedeki kedi kızın cadılık yaptığını ima etmektedir. Bunu bilmeyen Kraliçe organları pişirtir ve kızın olduğu düşüncesiyle yer. Hepsi olmasa da birçoğu tekrar gözden geçirilmiştir. Çocuklar için yazılan hikayeler insanlık tarihinin minyatür bir değerlendirmesidir. Bir yandan, insanlığın yeni ve değişen sosyoekonomik koşullara uyum sağlamak için bitmez tükenmez çabalarını görüyoruz. Çocukları tuzağa düşürür, yer ve sonlarını kutlardı. Bu konuda çelişkili fikirler olsa da bazen bu eğlencelerin bir orjiye dönüştüğü söylenir. Tuğçe öğretmen ile bir araya gelip neler yapabileceğimizi konuştuk. Bu tuhaf durumu hepimiz gözlemlemişizdir. Sözünü ettiğimiz çift yönlü sürecin, proletaryanın hayatında nasıl işlediğini görebilirsiniz. Uzaktan eğitim sürecinde, telefonun dahi çekmediği köylerde öğrencileriyle iletişim kurmakta zorlandıklarını vurgulayan Tuğba öğretmen, süreçten taşrada bulunan çocukların daha çok etkilendiğini belirtiyor. Başka bir örnek daha verelim. Gerçek rengini göstermeye başlayan kadın ertesi sabah oğlanı şişmanlatmak için ahıra yerleştirir. Bu süreçte hem oğlan hem de kız çocuklarına hayatta kalma kabiliyetlerinin aktarılması gerekiyordu. Son kıyafetlerini giyer ve yatağa yatar. Ki süpürgeme binip erksiz, cinsiyetsiz, devletsiz diyarlara uçabileyim…. Dolayısıyla uzaktan eğitimin dezavantajını avantaja dönüştürdük. Yunus Emre Demir. Kabul; benim kafam da karışık. Abone ol. Artık karşılaştıkları sorunları aşmak için özgün ve değerli prensipler öğreten bu hikayeler çocukları eğlendirip korkutmaya devam etmektedir. Press ESC to close. Yalnız ruhu, bu ilişkilerin özünün yeniden canlandırılışını aramaktadır.