Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh Yüce Rabbimiz kadını ve erkeği mutlu olmaları için yaratmış, bahtiyarlığı birbirinde bulmalarını istemiştir. Bunun için onları birbirine muhtaç kılmış ve kendilerine verdiği güzel duygularla bu ihtiyacı hissettirmiştir. Bu birlikte oluşun âhenkli yürümesi için erkeği evin reisi yapmış, kadına da yuvanın huzuru için kocasıyla iyi geçinmeyi emretmiştir. Zaten dinimiz, birden fazla insanın bulunduğu yerde, içlerinden birinin başkan olup diğerlerinin ona uymasını prensip edinmiştir. Birliğin ve dirliğin sağlanması için bunu zaruri görmüştür. İşte bu sebeple kadın, dinî bakımdan yasak olmayan her konuda kocasının sözünden çıkmayacaktır. Kocasının sevmediği şeyleri yapmayacak, onu memnun ve mutlu etmeye çalışacaktır. Erkek de aynı şekilde karısını üzmemeye, onu kırmamaya, yapılması uygun olan isteklerini yapmaya gayret edecektir. Peygamber Efendimiz bu hadiste kocanın cinsî duygularına değer vermenin ve bunun gereğini yapmanın önemini dile getirmiştir. Kocasının bu yöndeki isteğini yerine getirmeyen kadının, ilâhî gazabı üzerine çektiğini ve dolayısıyla ağır bir günah işlediğini belirtmiştir. Kocasını geceleyin öfkelendiren kadına ilâhî lânet sabaha kadar devam ettiğine göre, onu gündüz öfkelendiren kadına ilâhî lânetin sabahtan akşama kadar devam edeceği sözün gelişinden anlaşılmaktadır. Kocanın cinsî arzularına kadının saygılı olmasını yadırgayanlar olabilir. Kadının bir robot olmadığı, kendisini eşiyle beraber olmaya her zaman hazır hissedemeyeceği, zira onun da bir dünyası, zevki ve arzusu bulunduğu söylenebilir. Bu itiraz doğrudur. Kadın da bir insan olduğuna göre, zaman zaman onun da sıkıntıları, üzüntüleri, sinirlilik hâlleri bulunabilir. Ama bu hâller ona kocasını öfkelendirme, yuvanın huzurunu tehlikeye atma hakkını vermez. Rûhî bir gerginlik içinde bulunuyorsa, bunu kocasına söyler ve ondan anlayış bekler. O zaman ilâhî lânetten de kurtulmuş olur. Sebepsiz yere kocasını reddeden, onu darıltacak şekilde davranan kadınlar haklı görülemez. İnsanın maddî ve rûhî yapısını herkesten fazla onu yaratan bilir. Belli mâzeretleri dışında kadının kocasını reddetmemesi Seks Melek Beddua Eder bir şekilde emredildiğine göre, cinsî arzuları frenleme bakımından erkeğin daha zayıf, kadının daha güçlü olduğu anlaşılmaktadır. Burada bir başka gerçek daha hatırlanmalıdır. Demekki eşler birbirini her türlü tehlikeden ve özellikle günâha götürecek kötü duyguların etkisinden korumakla yükümlüdür. İslam ve İhsan. İslam, Hz. Peygamber Efendimiz s. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz s. Müslim, Îmân 1, 5. Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize s. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin s. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa s. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme Seks Melek Beddua Eder. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile! Ahmed b. Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
Günlerce lav çamurları içinde kaldılar. Kavga gürültü veyahut karısı kocasının kıymetini bilmez, kocası karısının kıymetini bilmez Kavga gürültü veyahut karısı kocasının kıymetini bilmez, kocası karısının kıymetini bilmez veya komşusu komşusunun kıymetini bilmez; ölünce anlar. İnsanoğlunun tabiatı budur işte! Ne kadar dua ederler, anneler babalar; Ne kadar dua ederler, anneler babalar; "Allah seni kahretsin e mi! Sen dangalak, şöyle yapmışsın, böyle yapmışsın, karaya oturtmuşsun. Peygamberlik görevleriyle de hiçbir ilgisi yoktur.
Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN
Kalplerimiz perdelıdır dediler. İŞTE MELEKLERİN SABAHA KADAR LANETLEDİĞİ O EVLİ KADINLAR. Ben. "..Işte onlara hem Allah lânet eder, hem bütün lânet edebilenler lânet eder" (el-Bakara, 2/) ayetlerinde beddua. Beddua ederken kirlettiği kendi ağzı, öfkeyle doldurduğu kendi yüreği, hırsla yıprattığı kendi psikolojisi, bunun benimle bir ilgisi yok. Hayır, ama. Melekler kocalarına bu 8 şeyi yapan kadınlara lanet (BEDDUA) ediyor * Meleklerin duası, hayra. Bir dua ve beddua gurmesi, fabrikasi olan ben bu bedduayı çok melek kadını sen kırdın, bozdun, mahvettin, cennetten böyle kovuldun sen Mesut.İranlılar Bizanslılarla savaştı ve onları yendi diye bayram ediyorlar. Sinirlenmese iyi ama insan sinirlenebilir. Müslümanlar fahrî müfettiştir, fahrî murakıptır, fahrî polistir, fahrî ahlâk zabıtasıdır. Allahu Teâlâ hazretleri bizi alnı açık, namuslu, temiz, pak insanlar eylesin. Mü'min-i kâmil olarak, iman-ı kâmil ile, Mü'min-i kâmil olarak, iman-ı kâmil ile, eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resûluhu diye diye eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resûluhu diye diye ve Resûlullah Efendimiz'i göre göre, cennetteki makamımızı seyrede ede, ve Resûlullah Efendimiz'i göre göre, cennetteki makamımızı seyrede ede, şâd u hürrem ruh teslim edip âhirete göçmeyi nasip eylesin. Çünkü İslâm insanın üstüne sosyal vazifeler yüklemiş bir dindir. Derler ki, Avrupa'da bir memleketin başbakanına sormuşlar; Derler ki, Avrupa'da bir memleketin başbakanına sormuşlar; "Niye İtalya şu durumlara düştü? Ben seni isterim, ben seni isterim, ben seni isterim…' diye, 'Allah, Allah, Allah' diye seni ister. Ne âhiret endişeleri… Seni oralarda göremem diye üzülüyorum. İnsan kendi aleyhine beddua eder mi? Ötekisine götüren her şeyin karşısındayız. Yapılıyor, yapılmaması lazım. Tabii adam salli deyince mecbur kalıyor; Tabii adam salli deyince mecbur kalıyor; Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyidinâ Muhammed deyince Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyidinâ Muhammed deyince hem mânevî bakımdan bir şifa oluyor, kızgınlığı geçiyor, hem de onunla meşgul olurken hem mânevî bakımdan bir şifa oluyor, kızgınlığı geçiyor, hem de onunla meşgul olurken asıl telaş, asıl kavganın, gürültünün heyecanı tavsamış oluyor. Allah, Hâlık-ı Zülcelalimiz o duyguyu koymuş. Niye "nemelazım" diyorsun, bu memleket senin değil mi? Bizans o zaman hıristiyandı. Bu itiraz doğrudur. Muzır şarkının, muzır fıkranın, muzır adamın, muzır kelâmın karşısındayız. Müslümanlık hikmet dinidir. Yoksa kızdı, yanına fazla sokulma, fena yapacak, belli, sinirlendi Yoksa kızdı, yanına fazla sokulma, fena yapacak, belli, sinirlendi ama lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi'l-aliyyi'l-azîm veya lâ ilâhe illallah diyor. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Tahsilli, vicdanlı; neler yapıyor Onlar iyi oldu mu siz de rahat edersiniz. Aman ordu gücü gelişmesin. Efendimiz, o zamandan bildirmiş. Belli ki annesi ona öyle demiş. Hakiki müslüman olsanız kimse sizi aldatmaz. Nasıl ceza koydular, Bu memleketin her şeyi ile ilgileneceksin. Beddua etmiyor ki, netice itibariyle sübhanallah diyor. İnsanoğlunun tabiatı budur işte! Çünkü bir şeyin kıymeti yokluğunda anlaşılır. Geçen gün açtın ağzını, yumdun gözünü… Olmadık bir şeyden dolayı sinirlendin; Geçen gün açtın ağzını, yumdun gözünü… Olmadık bir şeyden dolayı sinirlendin; çocuğun ne dünyasını bıraktın, ne vücudunu bıraktın, ne âhiretini bıraktın, çocuğun ne dünyasını bıraktın, ne vücudunu bıraktın, ne âhiretini bıraktın, beddua eyleyip durdun… Böyle yapmamak lazım! Konuştuğunuz zaman onlarla aranızda bir mızrak boyu mesafe bulunsun. Kötü olmamasına hepimiz gayret edeceğiz. Küller bütün şehir halkının üzerine birden çöktü, lavlar birden kapattı.