To browse Academia. Audre Lorde's essay, Age, Race, Class, and Sex: Women Redefining Differenceis a profound critique within postcolonial feminism, delving into the intricate intersections of privilege, oppression, and identity. She dismantles simplistic binary oppositions in Western feminist discourse, advocating for the recognition of diverse experiences often marginalized within mainstream narratives. Lorde critiques Western feminist scholarship for failing to acknowledge the complexity of women's experiences, particularly those of marginalized groups from Third World countries. She challenges the tendency to homogenize experiences, emphasizing the necessity of embracing difference. Lorde exposes how power dynamics, such as capitalism, imperialism, and globalization, reinforce structures of dominance. Additionally, she underscores the significance of economic empowerment in combating oppression, echoing Virginia Woolf's call for women's financial independence. Ultimately, Lorde urges a re-evaluation of societal structures, advocating for an inclusive and intersectional feminism that acknowledges and values diverse voices, paving the way for transformative social change rooted in solidarity and justice. ÖZET Antropolojik bakış, bugün gündemini kadın sorunları değil de, toplumsal cinsiyet ve toplumsal kimliklerin inşası üzerinden oluşturmaktadır. Feminist antropolojinin hareket alanı, toplumsal cinsiyetin sınırları ve tarif edilmiş, kabul edilmiş sınırların temsil gücünün sorgulanmasının dışında, toplumsal cinsiyet kategorisinin diğer toplumsal etiketleri baskılaması ya da o etiketler tarafından baskılanması bağlamında somutlaşmaktadır. Gelinen nokta, feminist antropolojinin geçirmiş olduğu süreçle ilişkili olduğu gibi, genel anlamda sosyal bilimler evreninin sahip olduğu çizgiyle de örtüşmektedir. Bu çalışmada, feminist antropolojinin tarihsel gelişimine bir bakış yöneltilerek, biyolojik cinsiyet ile toplumsal cinsiyet kavramları ve bu kavramların diğer kategorilerle ilişkisi tartışılmaktadır. Bu bağlamda, ortaya konmuş toplumsal cinsiyet kategorileri aracılığıyla, kategori, kesişimsellik, aynılık, farklılık kavramları üzerinde durulmakta ve çeşitliliğin olabilirliği üzerine bir ba Gümüşhane üniversitesi iletişim fakültesi e-dergisi, Türk sinemasının yurt dışında ödül alan ilk filmi olan Susuz Yaz, çağdaş film araştırmacıları tarafından toplumsal gerçekçilik, mülkiyet, iktidar mücadelesi, toplumsal yapının doğa ve kültürle ilişkisi bağlamında farklı açılardan incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı; Metin Erksan'ın Susuz Yaz filminin anlatı yapısının ve görsel düzenlemesindeki bakış hiyerarşisinin kadın karakterin nesneleştirilmesi bağlamında nasıl ele aldığını ortaya koymaktır. Feminist teori, iktidar temelli hiyerarşik yapıların içine hapsolmuş ataerkil toplumdaki kadının konumunun sorgulanması açısından bu çalışmanın kavramsal çerçevesini oluşturmaktadır. İnceleme sonucunda anlatıdaki kadın karakterin pasif konumda bir meta, evde hizmetçi, tarlada işçi, toplumda çocuk üretme ve yetiştirme aracı olarak görüldüğü gözlemlenmiştir. Aile kurumuna dayalı toplumsal yapı içerisinde metaya indirgenen kadının filmin anlatı yapısında tek başına var olamayıp sadece erkeklerle ilişkilendirilerek temsil edilebildiği saptanmıştır. Kamera yardımıyla farklı bakış mekanizmaları kullanılarak filmin kadın karakteri arzu ve fetiş nesnesi, fethedilecek bir beden olarak temsil edilmekte, böylece kadın karakterin özne konumunda olan, eksiksiz bir bütün olarak temsil edilmesinden kaçınılmaktadır. Scientific Bulletin of Namangan State University, Öz Son on yıllarda Türk toplumundaki kadın dindarlığının değişimi ve dönüşümü farklı etkenlere bağlı olarak gerçekleşmiştir. Bu etkenlerin en önemlilerinden olan İslâmcı erkek aktörlerin din algısındaki farklılaşma, kadın dindarlığının yeniden inşa-sında merkezi öneme sahiptir. Bu çalışma, Türkiye toplumundaki kadın dindarlığının değişim ve dönüşümünde dindar erkek etkisinin nasıl olduğunu anlamak amacıyla ya-pılmıştır. Araştırma sorunsalı, kadın dindarlığının yeniden inşasında etkin Iskenderun.yeni devlet hastasiniň ona eskort diğer değişkenlerden bağımsız olarak, İslâm ideolojisine sahip erkek aktörlerdeki dinsel algı değişiminin İslâmcı kadınları nasıl etkilediğine odaklanmaktadır. Araştırma sorunsalı-nın çözümlenmesi için İslâm ideolojisini benimseyen on yedi kadınla derinlemesine gö-rüşme yapılmış, görüşmelerden Iskenderun.yeni devlet hastasiniň ona eskort edilen veriler söylem analiziyle incelenmiştir. Ka-dınlardan on biri 80'li yılların dinsel algısı doğrultusunda altısı ise 90'lı yılların dinsel al-gısı doğrultusunda dindarlık yönelimlerini inşa etmişlerdir. Araştırmada şu sonuçlar ortaya çıkmıştır: Öncelikle, İslâmcı erkek aktörlerin geleneksel değerleri dinsel olana tercih etmesi ve gündelik hayattaki sorunları din yerine gelenek merkezli çözme yönelimi dindar kadın aktörlerde erkek dindarlığını sorgulayan bir reaksiyon meydana getirmiştir. Dindar erkek aktörlerin toplumsal cinsiyet rollerinin paylaşımıyla ilgili yönelimlerinin değişmesi bu reaksiyonun karşılıklı olduğunun işaret-çisidir. Sosyo ekonomik temelleri olan bu yönelim, erkeklerin, ev içi kadınlık rollerini önceleyen dindar kadınlardan çok toplumsal yaşamda modern rollerle yer alan kadınları tercih etmeleri şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu süreçte dindar kadınları değişim ve dönü-şüme yönelten birincil duygu hayal kırıklığıdır. Post modernizm; sanat, mimari, müzik, film, drama ve edebiyat alanlarında ortaya çıkan bir eğilimdir. Post modernizm, modernizmin ya da diğer deyişle aydınlanma projesinin iflas ettiğini ileri sürmektedir ve yapı bozum yöntemiyle modernist yapıyı bozmuştur. Yapı bozumda, söz konusu yapı ataerkil sistem olmak üzere, feminizmin de kullandığı yöntemdir. Post modernizm, bütüncül yapıların var olamayacağını, ancak parçaların bütünün içinde zorla eritilmesiyle böyle bir yapının oluşturulabileceğini öne sürmektedir. Batı'da feminist eleştirinin ikinci dalgasının, kuruluş yıllarında'ların sonu ve Iskenderun.yeni devlet hastasiniň ona eskort temel hedefi vardır. Bunlardan ilki, kurmaca metinlerde kadının ataerkil imgesinin yeniden üretilmesinde ve ileri sürülmesinde bir araç olarak edebiyatın çözümlenmesidir. İkincisi ise kadın yazarlığının özgünlüğünü belirlemek ve incelemektir. Bu faaliyet, kadın yazarlığının kayıp tarihini ortaya çıkarmaya ve kadın yazarlığında farklı bir bakış açısı ile kadına özgü bir estetik belirlemeye koyulur. Üstelik feminist akademisyenler ve yayınevleri tarafından yürütülen bu mühim "tarihi ortaya çıkarma" faaliyetinin eksikleri yeni ama dışlayıcı başka kanonları üretmeye başlar. Kadınların hak arayışlarına ilişkin mücadele örnekleri daha önceki yüzyıllarda görülse de feminist mücadele, teorisini Bu dönemde hak ve özgürlüklerinin genişletilmesini talep eden kadınlar da tartışmanın taraflarından olmayı başarmışlardır. Bu çalışma post-kolonyal kadın yurttaşlık tartışmalarının izini sürerek kadın yurttaşlık tartışmalarının başlangıcı olan liberal feminizmle ilişkisini ortaya koymayı hedeflemektedir. Bu bağlamda öncelikle hak ve özgürlük mücadelesinin ilk örneklerini sergileyen liberal feministlerin talepleri değerlendirilecektir.
The result of the research is presented by ordering according to the principle of decreasing decline to be followed in reharmonizing the melody using mediantic harmony, and it is suggested that mediantic harmony can be used as a technique for reharmonizing the components. The first lectures given by Ziya Gokalp who is one of the young Turkish intellectuals interested in sociology of Durkheim. Ve bugün yaşamakta olduğumuz sürece varıldı. In this context, the aim of the study is to analyze the dynamics of food insecurty of households in Turkey. Hatta kimi zaman hor görülüyorlardı.
Related papers
TÜBİTAK ULAKBİM tarafından taranmaktadır. Gönderilen yazılar ilk olarak. Bu eserde kanunlara aykırı, karalayıcı, müstehcen unsurlar bulunmamaktadır. Ermeni Araştırmaları hakemli bir dergidir. Yeni devletin laik. abdullah öcalan ın suriye den kenya ya kadar olan yolcuğunun sonunda gerçekleşmiş olan olaydır. yılı içerisinde pkk nın barınmakta ve destek görmekte. Ermeni Araştırmaları dergisi. Yer alan görüşler yazarlara. Bu kitabın her hakkı saklıdır. İmam Hatip Mekteplerinin kapanmasının ardından yıllına kadar yeni devlet din adamı yetiştirmemiş böyle bir eğilimde göstermemiştir.We received the drawings through social connections as we were in the pandemic process. Ve bugün yaşamakta olduğumuz sürece varıldı. Yeni bir dönemin eşiğinde olmak Sorun sağlık emekçilerin gündemine tekrar hangi ihtiyaç nedeni ile dahil olmak isteğimizle ilgilidir. Part II, therefore, discusses the social-political thoughts of Al-Farabi d. As access to financial markets in Turkey increases, the depth and development of financial markets will also be increased. Caliph, who followed an interdisciplinary method by compiling many works in different branches of religious sciences, is especially known for his works named İrşadu'l-İbâd, Tufetü'z-Zâkirîn and Akidetü'l-İmân. As an educational material, especially in the teaching of a theoretical course such as art history, infographics can be used as an ideal visual education and teaching material in effectively transferring basic concepts and information to the students in the receiver position. The harmonic approaches used to reharmonization the circle of the research, the sampling consists of the mediantic harmony approach. Zira disiplinler kendi kurallarıyla meselenin çözümüne yeterli kaynak getirebilmelidir. In this respect, these factors significantly determine the size of the economic, financial and financial costs imposed by government defaults on the defaulted country and the duration of the negative effects of the default. The content analysis led to the identification of 21 categories and three major themes. MINT ülkeleri çevresel politikalar ile yük kapasitesi faktörünün kalıcı bir şekilde iyileştirilmesini sağlayabilir mi? Genellikle bir ortaklık türü olarak tanımlanan muşaraka uygulamasında, bir proje için iki veya daha fazla finansör finansman sağlamaktadır. Measures and reforms against sovereign defaults are an important indicator that countries avoid default. Sendikal mücadelenin gereği olarak, yöneticilerin iradesi dışında sonuçların da doğabileceği görüldü. Click here to sign up. The authors showed examples of how stanzas can resist all kinds of oppression and how poems can be used as weapons in their poems. In this context, the survey was applied to 80 students. Moderator is responsible for the presentation and scientific discussion question-answer section of the session. Örnek bir katılımcı grubu oluşturabilmek için katılımcı olmak isteyenlerle 10 günlük bir zaman süreci içerisinde sosyal ağ ve telefon bağlantısı üzerinden iletişime geçilebilmiştir. In total, studies were examined. She dismantles simplistic binary oppositions in Western feminist discourse, advocating for the recognition of diverse experiences often marginalized within mainstream narratives. Then, they were divided randomly into two groups, experimental and control groups. Bu yaklaşımların ortaya çıkarmış olduğu bir kavram olan Cam Tavan Sendromu; Kadınların karar verici mevki olarak ve üst düzey yöneticilik pozisyonlarına gelmesini engellemeye yönelik, açıkça varlığı gözlemlenemeyen yapay engelleme olgusudur. Antconc programı aracılığıyla yapılan derlem biçembilimsel analizin sonucunda, negro kelimesini 13 defa, nigger kelimesini de 4 defa kullandığı ortaya çıkmıştır. Academy Conference— © Issued: There can be no doubt that this volume will generate dialogue between proponents of understanding comparative sociology as a subfield in sociology and those who believe that comparative sociology equals comparative methods or those who see things differently. Japan Abstract: Among many occupations in the country, the highest suicide rate is caused by graduate students. It has been applied for a field research that includes the academicians who have studied in Sociology Departments in Turkey and aims to find out the descriptions and practices of them. Bunun temel sebebi olarak toplumlarda kültürün, örgütlerde ise erkek egemen örgüt kültürlerinin ve kadın bireylerin bireysel tercih ve algılarından kaynaklanan temelinde cinsiyetçi ön yargı ve ayrımcılıkların etkili olduğu gözlemlenmiştir. Kadınların isteklerinin, yeteneklerinin ve başarılarının göz ardı edildiği ve yöneticilik pozisyonları olarak yükselme olanaklarının olmadığı insan kaynakları ve halkla ilişkiler gibi yöneticilik pozisyonlarında görev aldığı gözlemlenmiştir.